string

(English - Turkish)

ip; sicim; dizi; germek; kaytan; kordon; lif; tahdit; şart; şerit; aldatmak; bağ; bağcık; bağlamak; damar (yaprak); düzenlemek; dizmek; kandırmak; kılçık (fasulye vb.); kılçıklarını ayıklamak; koşul; kiriş; sıra halinde gitmek; sıralamak; takmak (tel; ip); yay (keman); ipe dizmek; yutturmak





Translate from:Translate to:
Translating