fresh

(English - Turkish)

taze; acemi; acemilik; canlı; dirilik; körpelik; taravet; taravetli; temiz; yeni; arsız; dinç; günlük; giyilmemiş; hayat dolu; ışıl ışıl; küstah; serin; serinlik; taptaze; yüzsüz; zinde





Translate from:Translate to:
Translating