stretch

(English - Turkish)

germek; uzatmak; gerilmek; uzamak; yayılmak; açılmak; büyütmek; gerginlik; gerinmek; sermek; yaymak; abartmak; aralıksız süre; çekmek (çorap vb.); esneklik; esneme; esnetmek; geniş yer; genişleme; yeterli gelmek; yetmek; zorlamak





Translate from:Translate to:
Translating